21 Ekim 2008 Salı

Dünyanın en küçük yakıt pili

Panasonic, dizüstü bilgisayarlar ve mobil cihazlar için en küçük yakıt pilini geliştirdiğini duyurdu.
İSTANBUL - 19. yüzyıldan beri geliştirilen ve özellikle elektrikle çalışan otomobillerde güç kaynağı olarak kullanılması için üzerinde çalışmalar yapılan yakıt pili teknolojisi, Panasonic’in duyurusunu yaptığı açıklamayla dizüstü bilgisayarlar ve mobil cihazlar için kullanılabilecek boyutlara ulaştı. Bir yakıtın içindeki kimyasal enerjiyi kullanarak elektrik enerjisine çeviren ve termik santral gibi yüksek karbondioksit salınımına neden olan tekniklerden daha temiz enerji üretmeye yarayan yakıt pili teknolojisinde gelinen son nokta, önümüzdeki yıllarda dizüstü bilgisayarlar ve mobil cihazlar gibi elektronik aletlerde kullanılabilecek alternatif güç kaynaklarının hayatımıza girebileceğini gösteriyor. Panasonic tarafından bir öncekinden %50 daha küçük olarak üretilen yeni yakıt pilleri yakıt olarak metanol kullanıyor, 270cc hacme sahip. 200cc (0.2 litre) metanolle 20 saat elektrik üretebilen yakıt pili, 320 gram ağırlığında ve mevcut bilgisayarlarda kullanılan lityum-iyon piller ile yer değiştirebilecek kadar küçük ebatlarda. Firmanın üretmeyi planladığı bir diğer yakıt pili ise 360cc hacme ve 350gram ağırlığa sahip, taşınabilir bir televizyonu çalıştırabilecek kadar enerji üreten yakıt pili, aynı anda iki cihazı şarj edebilecek. Her iki ürünü de 2012 yılında piyasaya süreceğini açıklayan firma, henüz prototip olan ürünleri 2012 yılına kadar daha da geliştirmeyi umut ediyor.

8 megapiksel kameralı telefon

Samsung’un pazara yeni sunduğu modeli M8800 Pixon, 3.2 megapiksellik kamerası ve 3.2 inçlik tam dokunmatik ekranıyla Aralık ayında Türkiye’de. Samsung’un bu yılın en çok konuşulan telefonlarından biri olan i900 Omnia ile aynı dokunmatik TouchWiz arayüze sahip yeni modeli Samsung M8800 Pixon, 8 megapiksellik otomatik odaklanmalı kamerası ve 240x400 piksel çözünürlüklü 3.2 inçlik geniş ekranıyla piyasaya sürülüyor. 13.8 mm kalınlığındaki ince tasarımıyla gerçek bir kamerayı andıran M8800 Pixon, X16 dijital yakınlaştırma, tam dokunmatik ekran, entegre fotoğraf tarayıcısı ve otomatik odaklanmalı merceğiyle kompakt bir fotoğraf makinesiyle dokunmatik bir akıllı telefonu bir araya getiriyor. Akıllı telefonlarda artık bir standart haline delmiş olan kablosuz ağ bağdaştırıcısının bulunmaması ise dikkat çekiyor. ÖZELLİKLERİ Dört bant GSM, üç bant HSDPA (3G) 107.9x54.6x14.9mm ölçüler, 110g ağırlık 3.2 inçlik dokunmatik ekran (240x400 piksel çözünürlüklü) 8 megapiksellik kamera (otomatik odaklanma, yüz tanımlama, gülümseme takibi) Dahili GPS(lokasyon belirleme servisi) RDS özellikli FM radyo microSD kart yuvası Bluetooth 2.0 İvme ölçer İnternetHaber

20 Ekim 2008 Pazartesi

Saç Ekimi

Saç Ekimi Nedir?
Diğer adıyla saç nakli sağlıklı ve güçlü saç köklerinin verici bölgeden genellikle başın arkasından alınarak incelmiş ya da tamamen açılmış bölgeye taşınması işlemidir.Çağdaş cerrahi teknolojileri sayesinde saç ekimi ile son derece doğal görünümler elde edilebilmektedir. Bu sayede saç kaybına bağlı kişide oluşabilecek psikolojik travmalar ve sosyal yaşamdan uzaklaşma saç nakli ile düzeltilerek bireyin kendini daha güçlü hissetmesi sağlanabilmektedir.
Kimler Saç Ektirebilir?

Saç ekimi
cerrahisine uygun adaylar, başının yan ve arka bölgelerinde yeterli miktarda saç olan kişilerdir. Bu kişilerde FUT ve FUE yontemlerinin her ikiside kullanılabilir. Saç ekimi operasyonun uygun bir diğer aday grubu ise göğüs, bacak vb. bölgelerde yeterli miktarta sağlıklı kıl olanlardır. Bu kişilerde kullanılan saç ekimi yöntemi FUE dir. Modern tekniklerin saç ekimi cerrahisinin geliştirmesi ile birçok erkek geçmişte saç nakli cerrahisine uygun aday değilken bugün uygun aday haline gelmiştir. Büyük graftların kullanımı ile oluşturulan doğal olmayan görüntüler yerlerini, küçük boyuttaki graftların kullanımı ile doğal görünümlere bırakmış ve gelişen yeni aletler ile birlikte her kişiye uygun doğal saç görünümünü gerçekleştirme olanağını sağlanmıştır.


Saç Derisi Kesiti
Donor dominant (baskın verici) olarak adlandırılan başın yan ve arka bölgelerindeki ( vertex ) saçlar hayat boyu uzamaya devam eder ve dökülmezler. Bu saçların saçsız bölgeye nakledilmesi uzama veya dökülmeme yeteneklerini değiştirmez. Diğer bir tanımlama ile saç köklerinin dökülmesi veya dökülmemesi bulunduğu yerin özelliğine bağlı değil tamamen kendi genetik özelliğine bağlıdır. Donor dominansı veya baskın vericilik, saç naklindeki başarıyı sağlayan bilimsel temeldir.
Kimler Saç Ektiremez?
Saç nakli her yasta uygulanabilir. Bununla birlikte ameliyat yoluyla uygulanan saç nakli, şeker hastalığı, tansiyon hastalığı, diyaliz gerektiren böbrek rahatsızlığı, karaciger ya da agır kalp hastalığı olan kişilere uygulanamaz.
Saç Ekimi Operasyonu ağrı hissi verir mi?Operasyon esnasında lokal anestezi yapıldığı için ağrı duyulmaz. Lokal anastezinin etkisi bir gun sonra geçtiğinde ağrı kesici kullanmaya gerek yoktur.
Saç Nakli sonrasında nasıl bir bakım yapmak gerekir?Saç operasyonundan sonra yara kabukları dökülene kadar saç yıkamalarına dikkat etmek gerekir. Yıkama esnasında şampuan saçın her bölgesine eşit miktarda yayılır ve bastırmadan hafif dokunuşlarla saç derisine masaj yapılarak uygulanır.



Saç ekimi Operasyonunun yan etkisi var mıdır?
Kanama, infeksiyon, kist oluşumu, saç büyümemesi ve yara izi gibi saç naklinin istenmeyen yan etkileri oldukça nadir görülür. Modern saç nakli cerrahisi rahat ve kolaydır, sonuçları ise mükemmeldir. Ömür boyu devam edebilen bir süreç olan saç dökülmesi erkeklerin çoğunda (erkeklik hormonlarından dolayı) 40-45 yaşına kadar oluşur. Bu yaştan sonraki yaşlanma sürecinde kafada bulunan tüm saçlar incelir. Modern teknikler ile daha fazla sayıda saç nakli daha az sayıda işlem ile gerçekleştirilebilmektedir.

18 Ekim 2008 Cumartesi

TARHANA ÇORBASI


melis hanımın öğlendeki menüsü tarhana çorbası herkes gibi bizde tarhanayı çok seviyoruz mmmm dumanı üstünde mis gibi afiyet olsun kızıma

17 Ekim 2008 Cuma

EDGE


Hızlı Bağlantı
Küresel Evrim İçin Gelişmiş Veri Oranları (EDGE), veri bağlantılarını aynı multislot sınıfı içersinde üç daha hızlı hale getiriyor. GPRS gibi, bağlı kaldığınız süre için değil aktardığınız veri için para ödüyorsunuz.
EDGE’nin Faydaları
EDGE, cep telefonunuz üzerinde veri şebekelerine bağlanmak için birçok olanaklar açıyor, video streaming ve büyük dosyaların yüklenmesi gibi işlemleri kolaylaştırıyor.EDGE ile neler yapabileceğinize bakınız
EDGE nasıl çalışır
EDGE’yi kullanmak için, şebeke operatörünüzden, EDGE’yi destekleyen bir aboneliğe ve doğru ayarlara ihtiyacınız vardır.
EDGE, radyo dalgası üzerinden (GSM şebekesi üzerinde) veri “paketleri” gönderen Genel Paket Radyo Servisine dayanır. Paket anahtarlaması, yapboz bulmaca gibi çalışır: veriniz birçok parçaya bölünür; sonra şebeke üzerinden gönderilir ve diğer uçta tekrar birleştirilir. GPRS, bu yapboz bulmacaları gönderme yollarından sadece biridir.

15 Ekim 2008 Çarşamba

conrad hotels

To ensure every guest gets superb shut-eye, Conrad Hotels & Resorts has pioneered one of the world's most extensive pillow menus. With more than 75 varieties of pillow to choose from across the globe, you will find that Conrad caters for your most personal of pillow preferences.


Pillow menus may be a given, but Conrad Hotels & Resorts has taken the concept a step further, introducing destination-based and mood-inspired pillows to make you more comfortable than ever. Each pillow has its own unique properties, from anti-snore assistance to cold relief, and total relaxation to romance.
For an enhanced night's sleep in your own home, contact the individual Conrad hotel or resort to arrange the purchase of the pillows listed. Shipping costs may apply.

About Hilton HHonors

About Hilton HHonors
Only with Hilton HHonors® can you earn both Points & Miles® for stays at more than 3,000 hotels worldwide and airline miles with over 50 airline partners. And we offer several unique ways to pile on the points — earn them through hotel stays or with participating credit cards; or, consider purchasing them if you are just shy of that trip to the Caribbean. And when you are feeling generous, you can transfer them to family or friends who are also members. We also offer you an opportunity to donate your extra points to several charitable organizations.
Because this membership is exclusive, we treat you as such. You will receive the convenience and individualized attention you deserve as a Hilton HHonors member.
News & Announcements
Find out what's happening with Hilton HHonors. We're always striving to provide you with the best in benefits.
Our Brands
With Points & Miles® available at Hilton®, Conrad®, Doubletree®, Embassy Suites®, Hampton Inn®, Hampton Inn & Suites®, Hilton Garden Inn®, Hilton Grand Vacations Club®, Homewood Suites by Hilton®, and Waldorf=Astoria Collection® you can earn a world of rich rewards faster than ever.
Benefits & Services
Join HHonors free to receive a range of benefits and services that help streamline your travel, reward you for your loyalty and give you the level of attention you deserve.
Membership Levels
Stay more and earn more through HHonors' four membership levels. Learn about what's available when you go from Blue to Silver, Gold or Diamond VIP Memberships.
Groups, Events & Meetings
Hilton HHonors offers a world-class event and meeting planner program to help you with everything from your daughter's wedding in Europe to your company's conference in California.
Credit Cards
Learn how to earn airline miles and bonus points redeemable for hotel stays, car rentals and much more by using a Hilton HHonors credit card.

BLUETOOTH



Kabloları Geride Bırakın
Bluetooth teknolojisi cihazlar arasında kablosuz iletişim teknolojisidir. Düşük maliyetli, kısa menzilli radyo bağlantısına dayanır.
Bluetooth size neden uygundur
Her dekoratör kabloların ve tellerin çirkin görünümlü ve kafa karıştırıcı olduğunu bilir. Bluetooth bağlantıları, yaklaşık 30 fit (10 metre) menzilinde cihazlar arasında kablosuz iletişime imkan verir. Kızılötesinin aksine, cihazları birbirine doğru tutmanız hatta cihazları aynı odada bulundurmanız gerekmez. Bluetooth, bağlı cihazlar arasında otomatik olarak bağlantı başlatabilir, bu yüzden sizi düşünme zahmetinden kurtarır. Ne kadar veri aktarırsanız aktarın Bluetooth bağlantısı için bir şey ödemeniz gerekmez.Ne yapabileceğinize dair örneklere bakınız
Nasıl çalışır
İki cihaz bilgi paylaşırken, düşünülmesi gereken birkaç şey vardır: ilk olarak, fiziksel olarak nasıl bağlanacaklardır – kaç kabloyla bağlanacaklardır? Ya da hiç kablo gerekmez mi? - ve sonra, her iki cihaz için anlamlı komutlar (protokol) nelerdir? Bluetooth, bu sorunları ucuz yoldan çözen ve çok az pil gücü kullanan bir sanayi standardıdır.

NFC


Dokunun ve yola çıkın.
Kredi kartlarınızın, müşteri kartlarınızın ve seyahat kartınızın hepsinin tek bir yerde olduğunu hayal edin: cep telefonunuzun içinde. Yakın saha iletişim (NFC) teknolojisiyle, cep telefonunuz, alışverişi ve seyahati kolaylaştıran çok amaçlı bir akıllı kart haline gelmiştir.
Cep telefonunuzla yanınızda taşıyabileceğiniz hizmet kısayol etiketlerini tuşlayarak en sevdiğiniz web sitelerine erişim sağlayabilir, yolculuk saatlerini öğrenebilir, telefon görüşmesi yapabilir, metin mesajları gönderebilir ve arkadaşlarınızla bilgi paylaşabilirsiniz.
NFC ile ne yapabilirsiniz
Cep telefonunuzu NFC kredi kartı okuyucularına dokundurup hızlı, uygun ve güvenli bir şekilde alışveriş yapabilirsiniz
NFC teknolojisi cep telefonunuzu bir yolculuk bileti gibi kullanmanızı sağlar – dokunun ve yola çıkın.
Cep telefonunuzu, örneğin, hizmet sağlayıcınızda mevcut olan hizmet kısayol etiketlerine dokundurup en sevdiğiniz web sitelerini ziyaret edin, telefon görüşmesi yapın ya da metin mesajı gönderin telefon görüşmesi yapın ya da metin mesajı gönderin
Cep telefonunuzu servis kısayollarında bulunan posterlere dokundurarak haber, hava durumu ve yolculuk saatleri gibi mobil servislerini keşfedin
Yalnızca NFC cep telefonlarınıza dokunarak dostlarınız ve iş arkadaşlarınızla bilgi ve not paylaşın
Nasıl çalışır
NFC, tipik olarak birkaç santimetre olan kısa bir çalışma kapsamına sahiptir ve radyo frekansı ile tanımlama (RFID) teknolojisi ve temassız akıllı kart altyapısıyla birlikte çalışır.
Using NFC, your phone can read small amounts of data froNFC’ yi kullanırken, telefonunuz diğer cihazlarla iletişim kurabildiği gibi RFID servisi kısayol etiketlerinden küçük miktarlarda veriyi de okuyabilir. Bu yüzden, telefonunuzu bir RFID etiketine dokundurduğunuzda, etiketin içinde olan servis kısayolu başlatılır.
RFID etiketlerini cüzdanınızda ya da cebinizde saklayabilir ya da posterlerin içine yerleştirebilirsiniz. Ayrıca NFC telefonunuzu kullanıp boş bir RFID etiketine veri koyarak kendi kişiselleştirilmiş hizmet kısayollarınızı oluşturabilirsiniz. NFC, kişiselleştirilmiş hizmet kısayollarınızı diğer NFC özelliğine sahip cihazlarla paylaşmanızı sağlar.
Dahası, telefonunuzu bir NFC kredi kart okuyucusuna ya da bilet girişine dokundurarak işlem yapabilirsiniz. Kredi kartı, müşteri kartı ya da yolculuk bileti gibi ödeme bilgileriniz telefonunuzun içindeki entegre akıllı kartta güvenli bir biçimde saklanır.

YOĞURTLU HAVUÇ


malzemeler

2 adet havuç
1 kase yoğurt
sarımsak
pul biber
maydonoz
sıvı yağ

yapılışı
havuçlarımızı rendeliyoruz (isteğe göre,yuvarlak şekilde dilimde yapılabilir,ben rendeledim)sonra kızartıyoruz,yoğurdu sarımsaklıyıp havuç ve yoğurdu karıştırıyoruz,üstünede istenirse kırmızı biber ile maydonoz koyabilirsiniz...AFİYET OLSUN

BlackBerry Storm 9500


Vodafone Grubu, Verizon Wireless ve RIM (Research In Motion) yeni BlackBerry Storm modelinin bu sonbaharda Avrupa, Hindistan, Avustralya ve Yeni Zelanda’da Vodafone müşterilerine, ABD’de ise Verizon Wireless müşterilerine özel olarak sunulacağını açıkladı. Hem bireysel hem de kurumsal müşterilerin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere tasarlanan akıllı telefon BlackBerry Storm, BlackBerry’nin sahip olduğu iletişim gücünü, global bağlantı ağını ve kişisel kullanımda sağladığı avantajları, dokunmalı arayüzü son derece kullanışlı hale getirerek, yazı yazmada kolaylık sağlayan, devrim yaratacak dokunmatik ekran teknolojisiyle birleştiriyor.



BlackBerry Storm 9500
Gerçek bir klavye gibi tepki veren, dünyanın ilk "tıklanabilir" dokunmatik ekranına sahip
BlackBerry Storm, aynı anda tek ve çoklu dokunuşları takip ederek etkin olarak dolaşım sağlıyor. Vodafone, Avrupa, Hindistan, Avustralya ve Yeni Zelanda'daki müşterilerine yüksek hızlı üçüncü nesil mobil geniş bant şebekesinin ve dünyanın lider mobil iletişim grubunun gücünü sunacak.

Vodafone - BlackBerry Storm
Vodafone Grubu Global Pazarlamadan Sorumlu CEO Yardımcısı Frank H. Rovekamp, şunları söyledi: "BlackBerry Storm'un gücünü, tüketicilerin ve şirketlerin kullanımına sunmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. İnternette gezinme, müzik dinleme ve video izleme, uydu bağlantısıyla sokak sokak yön bulma, mesajlaşma ve sosyal iletişim ağlarına erişim gibi kabiliyetlerinin kolayca devreye sokulmasını sağlayan benzersiz tıklanabilir dokunmatik ekranının yanında BlackBerry'nin mobil iletişim deneyimi ve piyasadaki saygınlığını da bünyesinde taşıyan BlackBerry Storm, tüketicilerin dünyasına Vodafone tarafından getiriliyor. Vodafone'un yüksek hızlı, güvenilir mobil şebekesi ile çok özel ve heyecan verici bu telefonun buluştuğu bu dönem, Vodafone'lu olmanın en uygun zamanı."

BlackBerry Storm 9500 akıllı cep telefonu
RIM Başkanı ve eş CEO'su Mike Lazaridis, "İlk dokunmatik ekranlı BlackBerry akıllı telefonunu Verizon Wireless ve Vodafone'la birlikte sunmaktan gurur duyuyoruz. Müşterilerin hem iletişim hem de multimedya gereksinimlerini karşılayan, devrim yaratacak, dokunmatik ekranlı BlackBerry Storm, alışılagelmiş dokunmatik ekranlarda yazı yazmada var olan sorunları ortadan kaldırıyor. BlackBerry Storm'un geniş ve parlak ekranı ve gerçek dokunma hissi veren arayüzünün oluşturduğu eşsiz kombinasyonu, gerek tüketiciler gerekse şirket kullanıcıları memnuniyetle karşılayacak" dedi.

Storm BlackBerry Dokun ve hisset
Akıllı telefon BlackBerry Storm'un yenilikçi dokunmatik ekranına parmakla dokunulduğunda, o noktada belli belirsiz bir çökme meydana geliyor, bırakıldığında ise ekran eski haline dönüyor. Bu hareket hafif bir tıklama sesiyle kullanıcıya bir klavyenin veya bilgisayar faresinin tuşlarına dokunma hissi veriyor. Böylece kullanıcı yapmak istediği işlemin cihaz tarafından algılandığını gösteren fiziksel bir tepki almış oluyor. Bu ise dokunmatik arayüzün kullanımının çok daha etkin olduğu bir yazı yazma deneyimi sunuyor.

BlackBerry 9500 Storm
Diğer BlackBerry telefonlarında da mevcut gezinme tuşlarına ("Phone", "Menu" ve "Escape") ek olarak yeni BlackBerry Storm'da çoklu dokunuş, parmak darbesi, parmak kaydırma ve ekrana çeşitli şekillerde dokunarak uygulanan diğer parmak hareketlerini de algılama özelliği bulunuyor. Böylece kullanıcılar gezinme esnasında seçme, ekran görüntüsünü düşey ve yatay doğrultularda kaydırma ve yaklaştırıp uzaklaştırma gibi işlemleri kolayca yapabiliyor.

BlackBerry Storm cep telefonu
BlackBerry Storm'un içinde bulunan bir hareket algılayıcı, cihaz döndürüldüğünde dokunmatik ekranın otomatik olarak düşey veya yatay konuma geçmesini sağlıyor. Ekran düşey konumdayken RIM'in SureType® klavyesi, yatay konumda ise komple Q klavye görünüyor. Sadece bir dokunuşla gerçekleştirilebilen kesme ve yapıştırma gibi diğer kullanışlı işlemler de BlackBerry Storm'un zengin, akıllı telefon deneyimine dahil.

BlackBerry 9500 - Gezinmek hızlı ve kolay
Vodafone'un sunduğu BlackBerry Storm 9500 ise (2100Mhz) UMTS/HSPA ve dört bant EDGE/GPRS/GSM şebekelerini destekliyor. Kullanıcılar, BlackBerry Storm ile ister düşey ister yatay konumda kullanabilecekleri yüksek performanslı, tüm özelliklere sahip bir HTML tarayıcıya sahip oluyor. İnternette kolayca gezinmeyi sağlayan dokunmatik ekrana parmakla çift darbe uygulandığında ekran görüntüsü yaklaşıyor, parmak ekran üzerinde kaydırıldığında ise ekran görüntüsü de düşey veya yatay doğrultuda hareket ediyor.

9500 BlackBerry Storm
Ekran görüntüsünün alt kenarına dizilmiş ikonlar internet sitelerine hızlı erişimi, "Sayfa Görüntüsü"nden "Sütun Görüntüsü"ne geçmeyi ve "Yatay Kaydırma" ile "İmleç" arasında geçiş yapmayı sağlıyor. Güçlendirilmiş tarayıcı internetten dosya indirmeye, müzik dinlemeye ve video izlemeye ve RSS desteği sayesinde aynı desteğe sahip internet sitelerinden yenilenen içerikleri otomatik olarak cihaza çekmeye olanak tanıyor.

Bağlantıda kalmak
Akıllı cep telefonu BlackBerry Storm, sektörün önde gelen mobil e-posta ve mesajlaşma çözümünün tüm gücünü olduğu gibi kullanıcısına aktarıyor. En yaygın tüketici ve şirket platformlarında kişisel ve iş amaçlı e-posta ve kısa mesajları (SMS), resimli mesajları (MMS), ve chat mesajlarını (IM) desteklerken, popüler sosyal iletişim ağlarına da kolayca erişim sağlıyor.

BlackBerry Storm 9500 cep telefonu özellikleri
BlackBerry Internet Service, BlackBerry Unite!, BlackBerry Professional Software ve BlackBerry Enterprise Server desteği.
Kullanıcıların Microsoft Word, Excel ve PowerPoint dosyalarını doğrudan ekranda düzenleyebilmelerini sağlayan, hazır yüklenmiş DataViz Documents to Go.
Değişken zumlu, otomatik netleştirmeli ve video kaydederken sürekli aydınlatma sağlayan güçlü flaşa sahip 3,2 megapiksellik fotoğraf makinesi.
Lokasyon bazlı uygulama ve servisleri destekleyen ve fotoğraflara çekildikleri yerin koordinatlarını ekleyen (tümleşik) uydu bağlantılı yer tespit sistemi (GPS).
Cihaz üzerindeki 1 GB'lık hafıza kapasitesine ek olarak 16 GB'a kadar ek hafıza kapasitesi sağlayan microSD/SDHC hafıza kartı yuvası.
Tam ekran konumunda filmleri pürüzsüzce gösterebilen, resimleri ve slayt gösterilerini çabucak görüntüye getirebilen ve tüm bir müzik koleksiyonunu kolayca yönetebilen medya oynatıcı. Parça listeleri doğrudan cihaz üzerinde oluşturulabilir. Kablolu kulaklık veya harici hoparlörlerle dinlenecek müzik için "Lounge", "Jazz" ve "Hip Hop" dahil 11 çeşit filtre ayarı bulunan ekolayzır.
3,5 mm'lik stereo kulaklık fişi yuvası, Bluetooth stereo audio profili (A2DP/AVRCP) ve özel maksatlı ses şiddeti kontrol desteği.
Köşeleri yuvarlatılmış, ince, zarif, arka yüzü paslanmaz çelikten gövde. Geniş (3,25 inç / 8,3 cm) cam ekranı çerçeveleyen kromaj. 184 ppi'de 480 x 360 olağanüstü çözünürlükle gözü okşayan net, canlı ve aydınlık ekran.
Ortamın ışık şiddetini ölçerek ekranın parlaklığını ideal izlemeyi sağlayacak şekilde ayarlayan ışık algılayıcı.

12 Ekim 2008 Pazar

ÇİN PİLAVI


2 su bardağı pirinç

2,5 bardak su

1 paket konserve mısır

1 adet haşlanmış havuç

3-4 sap marul

1 tutam maydonoz

nar ekşisi

karabiber,tuz,nane,

YAPILIŞI:

önce pilavımızı pişiriyoruz,sonra içine haşlanmış havuç ve diğer malzemeleri karıştırıyoruz hepsi bukadar...AFİYET OLSUN


NOT:

bu tarifi sevgili arkadaşım dnaharikasından
http://dnaharikasi.blogspot.com aldım ve kendisinde yemiştim çok beğendim bende denedim

8 Ekim 2008 Çarşamba

NEW YORK

New York, Amerika Birleşik Devletleri'nin nüfus bakımından en büyük kenti. Aynı isimli New York eyaleti'nde yer alır. Yüzyıldan fazladır dünyanın en önemli ticaret ve finans merkezlerinden biridir. Şehir, medya, politika, eğitim, eğlence ve modadaki küresel etkilerinden dolayı bir dünya şehri olarak kabul edilmektedir. Birleşmiş Milletler Genel Konseyi binasına ev sahipliği yaptığından dış ilişkiler için de çok önemli bir merkez durumundadır. Fakir semtlerinde ise çok sayıda işsiz ve evsiz yaşar.Kent beş bölüme ayrılmıştır: Manhattan, Brooklyn, Queens, Bronx ve Staten Island. 830 km²'lik bir alanda yaşayan 8,2 milyon nüfusuyla New York, Amerika'da nüfus yoğunluğu en büyük olan şehirdir. Çevre banliyöleriyle birlikte New York metropolitan bölgesi 21 milyonluk nufusa sahiptir ve dünyanın en kalabalık yerleşim bölgelerinden birini oluşturur.New York, bir göçmen kentidir. Kentte yaklaşık 170 ayrı dil konuşulmaktadır ve her üç kişiden biri ABD dışında bir ülke doğumludur. İngilizce çeşitli aksanlarla konuşulur. İngilizce’nin yanı sıra İspanyolca, Little Italy (Küçük İtalya) semtinde İtalyanca, China Town’da (Çin mahallesi) Çince konuşulur.New York birçok Amerikan kültürel hareketinin de doğum yeridir. Edebiyat ve görsel sanatlarda Harlem Rönesansı, resimde soyut ekspresyonizm (New York Ekolü), müzikte hip hop, punk, salsa ve Tin Pan Alley bu hareketlerden bazılarıdır. 24 saat açık olan metrosu ve yoğun trafiğiyle Hiç Uyumayan Şehir adını almıştır.Özgürlük heykeli, Empire State Binası, Central Park ve Times Meydanı, Modern Sanat Müzesi, Guggenheim Müzesi ve Modern Tarih Müzeleri şehrin ilgi çekici mekanlarıdır. Gökdelenleri, caddeleri, lokantaları, alışveriş merkezleri ve insanlarıyla, New York turistleri cezbetmektedir.Kentin önemi

Beş bölge: 1: Manhattan, 2: Brooklyn,3: Queens, 4: Bronx, 5: Staten Island
Finans dünyasinin kalbinin attığı Wall Street caddesi, New York'un Manhattan bölümünde yer alır. New York borsası (New York Stock Exchange) burada bulunmaktadır. Ünlü Özgürlük Heykeli (Statue of Liberty) New York limanındaki küçük bir adadadır. Tiyatro ve müzikaller Broadway caddesinin etrafında toplanmıştır. John F. Kennedy Uluslararası Havaalanı dünyanın en çok yolcu trafiği taşıyan havaalanlarından biridir. Metropolitan Museum of Art, Modern Sanat Müzesi, Guggenheim Müzesi gibi müzeleri dünyanın en değerli sanat kolleksiyonlarına sahiptir. Şehrin ünlü gazetesi New York Times dünyanın en saygın gazetelerinden biridir. Amerika'nın üç büyük televizyon kanalı olan ABC, CBS ve NBC'nin merkezleri New York'ta yer alır.

Şehrin önemli sembollerinden Özgürlük Heykeli

Turizm
Kenti yılda yaklaşık 40 milyon turist ziyaret eder. Genellikle gidilen yerler Empire State Building, Times Square, Brooklyn Köprüsü, Broadway, Metropolitan Museum of Art, MoMa, Bronx Hayvanat Bahçesi ve Madison Avenue'da bulunan alışveriş merkezleridir. Ayrıca Halloween Parade ve Tribeca Film Festivali turistlerin ve Amerikalıların ilgisini çeken kültür olaylarıdır. Central Park, ABD'nin en çok ziyaret edilen parkıdır. New York'un yemek kültürü çok geniştir. Özellikle bagel ve New York stili pizza en ünlü yiyecekleridir. Orta Doğu yemeklerini bulmak da oldukça kolaydır.

Bölgeler
New York, her birine "borough" denilen beş bölgeden oluşur. Bunlardan Manhattan kendi başına bir adadır ve şehrin merkezini oluşturur. Manhattan'dan East River (Doğu Nehri) ile ayrılan Brooklyn ve Queens bölgeleri Long Island adasının batı ucunu oluşturur. Harlem nehri, Manhattan ve Bronx bölgelerini ayırır. Bronx, bir ada üzerinde bulunmayan tek bölgedir ve Kuzey Amerika anakarası üzerindedir. Şehrin beşinci ve son bölgesi New York koyunun karşı tarafında, yine yekpare bir adadan oluşan Staten Island’dır. Manhattan, Brooklyn’e üç köprüyle (Brooklyn, Manhattan ve Williamsburg köprüleri); Queens’e bir köprü (59.uncu cadde köprüsü) ve bir tünelle (Midtown-Ortaşehir tüneli) bağlıdır. Bronx ve Manhattan arasında Harlem nehrini geçen köprüler bağlantı kurar. Manhattan’ın doğrudan bağlantısı olmayan tek bölge olan Staten Island, Brooklyn’e Verrazano asma köprüsü ile bağlanır.

5 Ekim 2008 Pazar

NANO TEKNOLOJİ

Nano-teknolojı nedır,nano-teknolojı nerelerde kullanılır,nano-teknolojı ne demekNANO-ÖLÇEK DÜNYASI NANO-SCALE WORLDNANO-TEKNOLOJİ NEDİR ve NERELERDE KULLANILABİLİR?Dünyada yapılan bir araştırmaya göre %29’umuzun duyduğu nano-teknoloji nedir?Nano-teknoloji ultra ince/küçük parçaların/malzemelerin kullanım bilimidir. Bir nano metre (1 nm) milimetrenin milyonda birine eşittir (1nm = 10-9 m = 10-6 mm). İnsan saç kılı 80.000 nm kalınlığındadır. Kırmızı kan hücreleri 7000 nm çapındadır. Nano-bilimi malzemelerin büyük ölçekteki özelliklerinden farklı olarak malzemeleri atomik, moleküler ve makro moleküler ölçekte inceler ve maniple eder.Malzemeler nano ölçekte, iri boyuttan çok farklı özellik ve davranışlar gösterirler. Nano malzemeler daha kuvvetli, daha hafif veya daha farklı şekilde ısı ve elektrik iletme özelliklerine sahiptir. Hatta renkleri bile değişir. Örneğin nano ölçekteki altın parçaları, parça boyutuna göre kırmızı ve mavi renk olabilmektedir.Parça boyutu inceldikçe birim kütle için yüzey alanı artışı, malzemenin kimyasal reaktivitesini artırır. Bu yüzden nano-malzemeler yakıt hücreleri ve pillerde katalizör görevi görebilmektedir. Parça boyutu inceldikçe kuantum etkisi artar, malzemenin optik, magnetik ve elektriksel özellikleri önemli ölçüde değişir.Bilgisayar yongaları (chip), CD’ler ve mobil telefonların yapımında nano-malzemeler kullanılmaktadır. Nano-malzemelerden üretilen cihazlar daha hızlı, hafif, kuvvetli ve verimli olmaktadır. Nano-teknolojiler sağlık, bilgi teknolojileri (IT) ve enerji depolamada çok büyük potansiyel kullanım olanaklarına sahiptir. İçinde yaşadığımız dünya nano-teknolojilerle çok önemli gelişmeler kaydedecektir. Dünyada gelişmiş devletler ve iş dünyası nano-teknolojiye çok büyük yatırımlar yapmaktadır. Nano-teknolojı nedır,nano-teknolojı nerelerde kullanılır,nano-teknolojı ne demekNANO-MALZEMELER NASIL YAPILIR?Doğal veya insan yapımı (sentetik) olabilirler. Örneğin nano-parçalar bitkiler, algler ve volkanik aktivitelerle doğal olarak üretilebilmektedir. Nano-parçacıklar binlerce yıldır pişirme ve yanma olaylarının ürünü olarak yaratılmaktadır. Ayrıca araç ekzozlarından da oluşmaktadır.Kasların hareketini sağlayan ve hücreleri tamir eden insan vücudundaki bazı proteinler nano-boyutludur. Nano malzemeler çok farklı şekillerde oluşabilmektedir Bazı nano-malzemeler kendi bileşenlerinden oluşabilmektedir. Karbon parçaları bu şekilde nano tüpler yapmaktadır. Diğer bir yöntemde bilgisayar yongaları yapımında kullanılan nano-malzemelerin iri parçalardan dağlanmasıdır (etching).Güçlü mikroskoplar atom ve molekülleri daha yakından görmemizi, toplamamızı ve basit nano yapı oluşturmamıza yardımcı olmaktadır. Bazı nano-malzemeler molekül molekül yapılabilmektedir. Örneğin IBM bu tekniği kullanarak Xenon atomlarından IBM logosunu 5 nm harflerle ışıldatmasını başarmıştır. Bugün bu teknik çok emek yoğun ve endüstriyel kullanıma henüz uygun değildir. Şüphesiz ki nano-teknolojiler gelecekte yaşam kalitemizi geliştirecektir.NANO-TEKNOLOJİLER EMİN MİDİR?Bilgisayar yongaları ve katalizörler sağlık ve emniyet riski oluşturmaz. Çünkü nano-malzeme büyük nesnelere dağlandığından (etch)/bağlandığından çevreye yayılmaz ve zarar vermez. Oysa serbest nano-parçalar zararlıdır. Nano-parçaların ve nano-tüplerin üretimi esnasında oluşan malzeme bulk malzeme üzerine bağlanmadığından serbesttir ve etrafa saçılabilir. Nano boyutlu bu parçaların solunması, yenmesi veya vücuda deri yoluyla girmesi hücrelere zarar verebilir. Nano-tüpler yapısal olarak asbest liflere benzer, uzun süre fazla miktarda solunursa solunum sorunlarına yol açabilir. Nano-malzeme üretilen yerlerde nano-partikül maruziyeti mutlaka gözlenmelidir. Serbest nano partikülleri çevreye (besin zincirine, bitkilere ve hayvanlara) potansiyel zarara Nano-teknolojı nedır,nano-teknolojı nerelerde kullanılır,nano-teknolojı ne demeksahiptir.NANO-TEKNOLOJİNİN GELECEĞİ NEDİR?Kısa vadede, nano-teknolojiler daha küçük, daha hızlı bilgisayarlar ve daha keskin/net ve verimli elektronik görüntü cihazları (display) yapımına yol açacaktır. Nano parçalar boyaya katıldığında boya ağırlığı azalacak böylece uçaklarda/gemilerde kullanıldığında toplam ağırlık düşecek ve daha az yakıt tüketilecektir. Nano parçacıklar çevreyi temizlemede yardımcı olurlar. Nano-parçalar toprak ve yer altı suyundaki tehlikeli bileşikleri zararsız bileşenler haline dönüştürmesine yardımcı olur.Nano-zarlar (membrane) uzun vadede potansiyel olarak su arıtma prosesinde daha enerji etkin olacaktır. Ayrıca yüksek performanslı motorlar uzun ömürlü makine yağları ile sağlanacaktır. Tıb alanında uzun vadede ilaç sektöründe ve takma organ yapımında kullanımı vardır. Nano-parçalar vücudun belli kısmına özel ilaç olarak hızlı verilebilmektedir. Hafif ve uzun ömürlü takma organlar (kalp kapakçığı, kalça protezleri vs) yapımında da kullanılabilmektedir. Tansiyonu ve kalp atışını ölçen akıllı elbiseler yapımında ve çevredeki tehlikeli kimyasalları teşhisinde nano-malzemeler kullanılabilmektedir.Karbon nano-tüpler yassı karbon atomu yaprakları yuvarlanarak ve çok ince silindir tüpü şeklinde yapılırlar. Karbon nano-tüpler çelikten 100 kat güçlüdür fakat 6 kat daha hafiftir ve elektrik iletirler. Elektronik görüntü (display) ve algılayıcı (sensor) yapımı ve hafif inşaat malzemesi yapımında kullanılmaktadır Farklı yapı, uzunluk ve çaplarda nano-tüpler yapılabilmektedir.SONUÇNano-teknoloji ve nano malzemelerin kullanımının hızla artaçağı tahmin edilmektedir. Nano malzemeler yapısal uygulamalar (seramik, katalizör, kompozit malzemeler, kaplama, inçe filmler, tozlar), vücut bakım ürünleri (makyaj malzemeleri yapımında), elektronik parçalar (nano-elektronikler, organik ışık yayan diotlar, algılayıcılar, optik-elektronik malzeme yapımında), biyo-teknolojide/tıpta (hedef ilaç ve biyoalgılayıcı yapımında) ve çevre korumada (nanofiltrasyon ve membran filtrasyonda) kullanılacaktır. Gelişmiş devletler nano-teknolojilerdeki Ar-Ge çalışmalarına büyük önem vermekte ve kaynak ayırmaktadır. Ülkemizin de bu konuda geride kalmamasında yarar vardır.Kaynak: The Royal Society.

2 Ekim 2008 Perşembe

İş Yaşamı ve Yaşanan Sorunlar

Günümüzde artık kadın erkek herkes iş yaşamına bir bir adım atmakta. Bu atılan adımlar genelde üniversite eğitimi bittikten hemen sonra ya da kişi iş bulma sürecinin sonuna geldikten sonra atılmaktadır. Kişi, üniversite eğitimi süresince bölümü hangi dersleri almasını gerektiriyorsa alır ve aldığı bu derslerin kendisini neye ve nereye hazırlayacağını bilmeden okulu bitirir. Okulda okuduğu süre içerisinde sanki hayatının en büyük amacı okulu bitirmekmiş gibi bu amaç doğrultusunda çalışır ve odaklandığı nokta da hep bu amaç olur. Halbuki hayat okul bittikten sonra başlamaktadır.
Şu anda var olan üniversite eğitim sistemimizi düşünürsek kişinin okulda öğrendikleri daha çok teorik seviyede kalan, sınavda başarı kazanmaya yönelik kavramlar olmaktadır. Bu kavramları ve bilgileri kişi öğrenir öğrenmesine ve sınavlarını da geçer fakat okulu bitirip iş hayatına atıldığı zaman okuldakinden çok farklı bir “öğrenme ve sınav” sürecine tabi tutulur. Artık ezberleyip akılda tutması gereken kavramlar yoktur fakat ancak yaparak ve yanındakilere sorarak öğrendiği “yapması gereken işler” vardır. Artık derslerini dinleyip notlarını aldığı ve sınavda neler soracağını kestireceği bir öğretim üyesi yoktur; onun yerine yaptığı işlerden nasıl memnun edeceğini kestirmeye çalıştığı bir “patronu” vardır. Patronun sınavı yoktur o yüzden de çalışılacak bölüm ya da akılda tutacak belirli kavramlar da yoktur. Patronun neyi ne zaman nasıl beğeneceği de çoğu zaman belli olmaz; bir gün istediğini yarın istemeyebilir ya da aynı şekilde istemeyebilir. Artık yanında kopya çekerken ya da ders dinlerken yardımlaştığı arkadaşları da yoktur. Onun yerine bir şeyler öğrenmek için bin bir ricada bulunduğu ve bir takım şeyleri de bilerek ona eksik öğreten iş arkadaşları vardır. Kişinin okuldan sonraki yaşamı işte bu kurtlar sofrasında geçecektir.
Peki kişi bu yaşama ne şekilde hazırdır ya da değildir? Onun geldiği okul çevresi ve okulda öğrendikleri bu hayatının dörtte üçünün geçeceği bölüme onu ne kadar hazırlamakta ya da hazırlayamamaktadır? Kişi aralarında adeta bir uçurum olan iki hayatı nasıl birbirine entegre edip bu geçiş sürecini atlatabilecektir? Bu iki yaşam arasında neden bu kadar büyük bir uçurum vardır ve bu uçurum gerçekten bu kadar büyük olmak zorunda mıdır? Son sorunun cevabıyla başlamak gerekirse eğer, hayır bu iki yaşam birbirinden bu kadar bağımsız ve kopuk olmamalı diye düşünüyorum. En öncesi okulda öğrenilenler bu kadar teorik ve uygulama alanından bu kadar uzak kalmamalıdır. Öğretilen temel kavramlar kişinin öğrenme sürecine bir baz oluşturmalı ve uygulama kısmı da bu temel üzerine inşa edilmelidir. Bu önerdiğim yöntem belki de bütün eğitim sisteminin baştan gözden geçirilmesini gerektirir fakat zaten köklü bir değişimin esası da bu olmalıdır. Peki değişiklik sadece eğitim sürecinde mi yapılmalıdır? Kesinlikle hayır, bu tür köklü bir değişiklik aynı zamanda iş yaşamında da yapılmalıdır. İş yaşamı da teorik ve sistemli bir çalışma yaklaşımından yoksundur. Akademik yaşamın öğrettiği çalışma sistemi iş yaşamında yoktur. Yapılan işler belki daha iyi organize edilmekte ve sıraya koyulmaktadır fakat odak hep yapılması gereken işlerdedir, bu işlerin niye yapılacağının ve neye yarayacağının mantığı üzerinde pek fazla durulmaz ve bu çalışan kişilere de açıklanmaz. Bu şekilde iş hayatında da bir otomasyon süregelmekte ve kimse neyi niye yaptığının pek farkında olmadan ya da üzerinde durmadan sekiz-altı, sekiz-yedi,sekiz, dokuz, hatta on iki çalışabilmektedir. Bu şekilde bir iş yaşamı kişileri bir süre sonra tatminsizlik, sıkkınlık dolu ve en önemlisi de kişiyi yaratıcı olmaktan uzak bir yaşam biçimine sürüklemektedir.
Aradaki bu büyük fark gösteriyor ki kişi ne yaparsa yapsın okul yaşamı kendisini iş hayatına tam anlamıyla hazırlayamamaktadır. Bu hazır olmayış her iki durumda da geçerlidir. Kişi iş yaşamına ne okulda öğrendikleri kavramlarla ne de okulda alışmış olduğu ilişki tarzlarıyla (patron-hoca; okul arkadaşı-iş arkadaşı) hazırlıklıdır. Bu durum kişi iş yaşamına başlayınca adeta bir şoka neden olur. Çok güzel bir okulu bitirmişken kendisini bir çok şeyi bilir zanneden genç aslında daha yolun çok başında hatta en başında olduğunu görür ve bir anda hiçbir şey bilmediğini hissedip depresyona bile girebilir. Halbuki aslında çok şey öğrenmiştir ama öğrendiklerinin belki yüzde onunu hatta daha azını bu yeni hayatına entegre edebilmektedir. Çünkü görmektedir ki iş yaşamında en çok değer gören şey deneyimdir. Yeterli zamanı doldurmadan aslında yapabilecek kapasitede olduğu iş kendisine verilmez çünkü o işi yapmaya orada daha uzun süredir bulunan iş arkadaşı yetkilidir. Hatta hocasından çekinmeyerek derste söz alıp konuştuğu bir çok zaman olmuştur; ama iş yaşamında yine deneyim kişinin en büyük rütbesi olduğu için en çok söz hakkı yine deneyimlidedir. Söyleyeceği şeyler önemli ve aslında doğru şeyler de olsa bunları konuşmaya kalktığında tepkiyle karşılaşabilir ve takdir görebileceği bir şey bile olsa tam tersi bir durumla karşılaşabilir.
Sonuçta iş yaşamına atıldığı zaman kişi şunları görmektedir: 1. Hayat eskisi gibi değildir ve asla da olmayacaktır; 2. Başarı kriterleri okulda olduğu kadar net değildir çünkü artık insan ilişkileri çok daha fazla öne çıkmış ve bazen yapılan işlerden çok onların nasıl, kimle ve ne şekilde yapıldığı daha da önem kazanmıştır. Kişinin bu süreci öğrenmesi tabii ki zaman alır fakat en kötüsü de kişi bu sistemi farketmeden öğrenir, benimser ve yarın bunun en büyük savunucularından ve uygulayıcılarından biri olur. Arkada bıraktığı okul hayatı artık eskide kalmıştır ve orada edindiği düşünsel ve eylemsel çerçeve de yok olmaya mahkumdur. Okul yaşamı artık belleğinde sadece boş yere kendini yıpratıp çalışmış olduğu sınavlar (şimdi böyle düşünmektedir) ve komik tarzları yüzünden unutulmayan öğretim üyeleri olarak yerini almaktadır.
İşte bu iki yaşam arasındaki geçiş sürecinin hem bu denli sancılı olmaması hem de okul yaşamının kişiye yaşamı boyu rehberlik edebilecek düzeyde bir eğitimi verebilmesi için iş yaşamında ve okul yaşamında gerekli düzenlemeler ve değişiklikler yapılmalıdır. Bu iki yaşam arasındaki uçurumun yerine bir köprü görevi görebilecek bu değişim kişiyi birinden diğerine geçmeye çalışırken hem aşağıya düşme tehlikesinden ve en önemlisi de korku şokundan kurtaracak, hem de kişiye arkada bıraktığı yaşama istediği zaman dönüp değişen ihtiyaçlarına göre almak istediği şeyleri alabilme imkanını verecektir.