4 Temmuz 2008 Cuma

MUĞLA




MUGLA -
Tatil Yöreleri Marmaris Bodrum Datca vs.Ülkemizin en önemli turizm merkezlerinden birçogunun bagli oldugu ilin merkezi Mugla daha çok ilçelerine gidilip gelinirken "içinden geçilen bir yerdir" tatilciler için. Geziyi daha çok denizle es tuttugumuzdan midir nedir, deniz kiyisinda olmayip da turist yogunlugu olan yöremiz pek azdir. Bu da anlasilabilir bir sey ya biz gene de Mugla’ya en az bir gün ayirmanizi önerecegiz.


TARİHÇE
Karya yöresinin en eski kentlerinden biri olan Mugla'da Gökova, Bodrum, Marmaris, Datça, Köycegiz, Fethiye gibi ülkemizin en önemli turistik yerleri bulunur. Bu bölge tarih ve dogal güzellik açisindan sayfalara sigmayacak zenginlikler tasir. Bodrum'un her yerinde bulunan Halikarnassus kentinin kalintilari ve Bodrum'un tarifsiz güzellikteki Akvaryum, Bitez Koyu, Gümüslük, Turgutreis, Datça'daki Afrodit Tapinagi, Fethiye'de bulunan ''Tanri'nin insanlara bagisladigi cennet'' Ölüdeniz, Xanthos, Letoon, Patara antik kentleri, Köycegiz' deki Dalyan Deltasi, çam ormanlariyla kapli daglarin kumsallarla ve billur gibi bir denizle bulustugu Marmaris Mugla'nin zenginliklerinin yalnizca birkaçidir.GENEL BILGILER - Yüzölçümü: 13.338 km.² / Nüfus: 562.809 (1990) / Ilçe sayisi: Mugla (merkez), Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye, Kavaklidere, Köycegiz, Marmaris, Milas, Ortaca, Ula, Yatagan. ÖNEMLI YERLER : Gökova, Kizildag, Uslu Koyu, Katranci Koyu, Küçükkargi, Degirmenbasi, Ölüdeniz, Gemiler Koyu, Oyuktepe, Çabucak, Günnücek, Çetibeli, Bucak, Pamukcak ve Asi Iskelesi Orman Içi Dinlenme Yerleri, Bargylia, Halikarnas, Herakleia, Latmos, Iassos, Köycegiz (Kaunos), Keramos, Knidos, Milas (Mylasa), Labranda, Letoon, Pinara, Telmessos ve Tlos Ilkçag Knet Kalintilari, Gümüskesen Aniti, Beçin ve Bodrum Kaleleri, Milas ve Mugla Ulucamileri, Ahmed Gazi Medresesi, Kursunlu, Seyh, Pazar Yeri, Sahidi, Mustafa Pasa, Tepecik, Haci Ilyas, Firuz Bey, Aga ve Belen Camileri, Kadizade Köprüsü, Bodrum, Fethiye ve Milas Müzeleri. KAYNAK : http://mugla.meb.gov.tr/mugla.aspKÜLTÜR : Kentlerin gelisimi, bölge uygarliklariyla etkilesimi, mimarlik ve sanat.Bölge ekonomisinin en önemli zenginligi Büyük Menderes vadisinde yetistirilen incir, iç bölgelerde bal ve zeytinyagi idi. Karia, Lykia ve Ionia kadar gelismis bir uygarliga sahip degildi. Mimarlik, sanat, bilim ve felsefede komsu bu iki uygarliktan geri kalmis, onlardan etkilenmisti. Karia’nin en önemli mimari yapisi Halikarnassos’taki Mausoleum ya da Halikarnassos Mezar Aniti’dir. Karia satrabi 2. Mausolos döneminde (MÖ 377-353) kralligin baskenti Mylasa’dan Halikarnassos’a tasinmis, bu durum kentin daha da gelismesine yol açmis ve Dünyanin Yedi Harikasi’ndan biri sayilan Mausoleum MÖ 350’de Mausolos’un esi ve kizkardesi II. Artemisia tarafindan yaptirilmistir. Bu anitin yüksek bir kaide üzerinde yer almasi Lykia sanatinin etkilerini, üzerindeki mezar aniti ise Ion düzeninde galerinin etkilerini yansitir. Müsgebi(Ortakent-Bodrum), Knidos ve Stratonikeia’da yapilan kazilarda MÖ 15-13. yüzyillara tarihlenen Miken çanak çömleklerinin bulunmasi, bölgenin o tarihlerde Rodos ve Kibris üzerinden Suriye’ye kadar yayilan Miken kültürüyle olan iliskisine de isaret eder.Bati Anadolu’yu MÖ 4. yüzyildan itibaren etkisi altina alan Helen ve ardindan Roma uygarliklari da Karia kentlerinde bugüne kalan önemli izler birakmistir. Mentese beyliginin kalici izleri ise bugün Milas yakinlarindaki Beçin kalesi’nde görülür. MUGLA EVLERI : Önüne Mugla ovasini alip sirtini dagin sarp kayaliklarina dayayan Mugla, Karabaglar Yaylasi ve Dügerek evleri ortak karakter tasirlar.Bir aracin geçmekte zorlanabilecegi dar yollara açilan evler çogunlukla avlulu ve genellikle iki katlidir. Bazilarinin sofalari sonradan kapatilmis, yakin devirde insa edilenler ise dogrudan kapali sofali olarak yapilmislardir. Evler içe dönüktür. Özellikle zemin katlarinda sokaga penceresi olan ev yok denecek kadar azdir. Buna karsilik avluya bakan pencerelerin çoklugu dikkat çeker. Açik, yari açik yasam mekanlariyla ve genis saçaklarla zenginlesmistir. Bu nedenle,ön cephe özelligi avlu tarafindan ortaya çiktigindan manzara ve günes hakimiyetini de dengelemek üzere , evler parsellerin yukari köselerine ve kuzeye sagir, güneye açik olarak yerlesmislerdir.Plan tipleri, sofa ile bunun etrafinda yer alan odalarin bulunduklari konuma ve üst kata çikan merdivenin yerine göre degisiklikler göstermektedir . Merdiven ahsaptir. Alti depo olarak kullanilir. Her iki yaninda simetri hakimse birer veya ikiser oda yer alir. Genellikle , avluya bakan cephelerinde boydan boya sofa bulunan evlerde ise, üst kata merdivenle çikilir. Sofanin genisligi, binanin yanindan çikan merdivenin iki kolunun genisligi ile uyum içindedir. Odalar sofanin gerisinde ve yapinin arka duvarina yapismis olarak yan yana siralanmislardir. Her biri dogrudan sofaya açilir. Bu tiplerde merdiven altindaki hacmin bahçeye yakin olmasinin da etkisiyle tuvalet olarak yaygindir.Evlere, sokaklardan "kuzulu kapi" ile girilir. Bu kapi genis iki kanadi olan avlu duvarinin yüksekligi ile orantili, çogunun üzerinde küçük iki tarafa meyilli , kiremit örtülü, ahsap çatisi bulunan kapilardir.Avlular, yilin yedi sekiz ayi boyunca yasanilan, evin kapali mekanlari ve sofalariyla kullanim bütünlügü içinde olan, genellikle kayrak tasi ile kapli birçogu havuzlu iç bahçeler seklindedir. Duvarlara yakin yerlerde agaçlar yer almaktadir. Evin bir duvarina bitisik olarak veya yarim bir konumda tek katli müstemilat bulunur. Müstemilat içinde evin asil mutfagi, ocagi,kileri ve bazen de banyo yer alir. Ayrica, temiz su havuzlari da bu binanin içinde veya disindadir. Yapilar genellikle tas veya ikinci derece ahsaptir. Çati örtüsü olarak alaturka kiremit kullanilir. Ayrica, bugün Mugla' nin sembolü olarak kabul edilen karakteristik bacalar alaturka kiremitlerle yapilan kendine özgü sapka ile kapatilmistir. KENT TURUÜlkemizin en önemli turizm merkezlerinden birçogunun bagli oldugu ilin merkezi Mugla daha çok ilçelerine gidilip gelinirken "içinden geçilen bir yerdir" tatilciler için. Geziyi daha çok denizle es tuttugumuzdan midir nedir, deniz kiyisinda olmayip da turist yogunlugu olan yöremiz pek azdir. Bu da anlasilabilir bir sey ya biz gene de Mugla’ya en az bir gün ayirmanizi önerecegiz. Ama Mugla merkezinde konaklayip da sehir gezisinin yani sira çevre gezisi de yapacaklar, dolu dolu bir kaç gün geçireceklerdir. Asar (Hisar) Dagi eteklerinden, Karadag, Kizildag, Masa ve Hamursuz daglari ile çevrelenmis ovaya dogru yayilan bir sehirdir Mugla merkezi. 1080 yilinda Selçuklularin, 1096’da tekrar Bizans’in 1284’de Menteseogullari’nin eline geçen kent 1390’da Osmanli topraklarina katilir. Kentin eski bölümü Saburhane, Osmanli döneminde Rum ve Türklerin bir arada dostça yasadigi, Rumlarin 1924 mübadelesinde göç etmesinin ardindan eski havasini bozulmadan sürdürdügü bölgesidir Mugla’nin. Eski evlerin bir bölümü yeni sahipleri tarafindan restore edilmistir. Mimar Cengiz Bektas’in, Gazeteci Ilhan Selçuk’un satin alip onardigi evler de buradadir. Kent turuKent merkezi sivil mimarinin çok güzel örneklerini barindirmaktadir. Aracinizi Valiligin de bulundugu meydana açilan sokaklardan birinde uygun yere birakip 100 metre ötedeki Arastaya girin önce. Semercisiyle, ayakkabicisiyla, berberiyle, nalbur dükkanlariyla, esnaf lokantalariyla, meydandaki sadirvaniyla Arasta, 20. yüzyil basinda donmus gibidir. Çarsida hediyelik esya ve Mugla dokumalari satan dükkanlar da vardir.Karniniz aciktiysa, esnaf lokantalarindan gözünüzün kestigi birine girin. Eksili dös dolmasi, keskek gibi yöresel yemeklere rastlarsaniz menüde, mutlaka tadin. Yemekten sonra Helvaci Tahsin’e ugrayin ve yöreye has Tahin helvasinin ve Çitirmik tatlisinin tadina bakmayi unutmayin. Arasta’da dolasirken tarihi Saatli Kule çarpacak gözünüze. 1895 yilinda Rum Filvari Usta tarafindan yapilan ve üzerinde ustasinin imzasini da tasiyan kulenin saati hala çalisiyor."Tarihi Mugla Evleri"nin en güzel örnekleri, Arastanin hemen yukarisindaki elektrik santralinin üstündeki Saburhane’dedir. Kentin baslica dini yapilari merkezdeki Kursunlu Camisi (1493), Pazar yeri Camisi (1842), Sahidi Camisi (1848), Seyh Bedrettin tarafindan yaptirilan ve minaresi 19. yüzyil basinda eklenen Seyh Camisi (Seyh Bedrettin Mahallesi’nde, 1565) Mentese Beyi Ibrahim bey tarafindan yaptirilan Ulu Cami (Elektrik Fabrikasi karsisinda, 1334)’dür. Osmanli yapisi Yarim han, Yagcilar hani ve Konakalti hanlari görülmeye deger. Restore edilerek bugün de kullanilan Yagcilar Hani turistlerin ugrak yerlerinden. 250 yillik Konakalti Hani Konakalti Kültür Merkezi olarak hizmet veriyor. 1334 yilinda Mentese Beyi Ibrahim Bey tarafindan Ulu Caminin vakfiyesi olarak yaptirilan Vakiflar Hamami yapilan restorasyon çalismalarinin ardindan bugün Muglalilarin oldugu kadar yerli-yabanci turistlerin de ilgi odaginda.
ÖNEMLI TELEFONLAR
Valilik : (+90-252) 214 10 01 Belediye : (+90-252) 214 15 43 - 214 18 46 Hastane : (+90-252) 214 13 23 - 214 13 24 Polis : (+90-252) 214 19 05 Jandarma : (+90-252) 317 05 88
KAYNAK : http://www.mugla-turizm.gov.tr/tr/index.asp


FETHİYE

Fethiye uzun zamandır popülerliğini koruyan ve çok hızlı bir şekilde gelişen Ölüdeniz taraflarında yerli halktan çok yabancı yaşamaktadır. Bir çok turizm aktivitelerinde Fethiye en çok turist çeker bunlardan ilk olarak yamaç paraşütü gelmektedir. Artık yamaç paraşütü denilince ilk akla gelen yer Ölüdeniz olmuştur. Fethiye'ye gelen tatilciler öyle bir iki günde tatil yapıp gidemezler çünkü Fethiye'de o kadar çok gezilmesi gereken yerleri var ki bunu bir kaç günde gezmek imkansızdır. Son zamanlarda Eren dağı kayak projesi ile de adını Dünyaya duyurmaya başladı Fethiye. Üstteki menülerden seçim yaparak Fethiye hakkında daha fazla bilgi almanız mümkündür.






SAKLIKENT






Saklıkent: İlçe merkezine 50 km. uzaklıkta, Kayadibi Köyü sınırları içerisindedir.18 km. uzunlukta, yüksekliği yer yer 600 m.yi bulan benzersiz kanyonun içerisine gizlenmiş bir doğa harikasıdır. Dimdik sarp kayalıkları, çınar ağaçları, pırıl pırıl akan coşkulu kaynak suları ile, doğa tutkunları için dağcılık, yürüyüş, yüzme olanakları sunan eşsiz bir turizm merkezidir.
Eşen çayı, kanyonun 100 m. içinde patlayarak çıkıyor yeryüzüne. Çayın üzerine kanyon duvarına tutturulmuş tahta iskeleler kurulmuş. İskeleden teksıra ilerliyor ve çayın patladığı yereulaşıyorsunuz. Dilerseniz buzgibisuyu aşarak karşı kıyıya geçip ,kanyonun derinliklerine doğru ilerleyebilirsiniz. Suyun dibi çakıllı taşlı olduğundan lastik ya da bez ayakkabınızı yanınızaalmayı unutmayın. Kanyon kimi zaman daralarak, kimi zaman engebeli bir biçimde 18 km. sürüyor. Sonuna kadar gitmek zor.






NOT:SAKLIKENTE GİTTİM HARİKA BİR YER TAVSİYE EDERİM



SONUNA KADAR GİDEMESEMDE YARISINA KADAR GİTMİŞİMDİR,SONUNU ÇOK MERAK EDİYORUM ŞELALE OLDUĞU SÖYLENİYOR

Hiç yorum yok: